Vakfımız tarafından merhum liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın vefatının 7. senesi dolayısıyla Türkiye’nin bir çok şehrinde gerçekleştirilen “Konuştuğunu Yapan Erbakan” konulu anma programları Elazığ’da devam etti.
Elazığ Akgün Otel’de gerçekleştirilen programa Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan’ın yanı sıra eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Sacit Günbey, Genel Başkan Yardımcılarımız Dr. Fatih Öztek ve Mücahit Çelik, Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile çok sayıda Elazığlı katıldı.
İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan Elazığ İl Temsilcimiz Mehmet Tan şunları söyledi; ” Rabbim buyurduki, içinizden Hakkı tavsiye eden, iyiliği yayan ve kötülüğü yok eden bir topluluk bulunsun. Merhum Erbakan Hocamız Elazığ’a geldiğinde PTT meydanında bu ayeti okumuştu. Elhamdülillah hem merhum Erbakan Hocamız bu yolda yürüdü hem de Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan bu yolda yürüyor. Hocam hep Hayat İman ve Cihattır derdi. İşte Hünkar Mahfilinin mücahit Milli Görüşçüleri. Hayatlarını İman ve Cihatla süsleyen gençler. İnşallah bu gençlerle İslam Birliği kurulacak.”
Daha sonra kürsüye gelen Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz Erbakan Hocamızı anmak ne kadar önemli ise ondan daha önemlisi onu anlamaktır. Anlamadan insan nasıl örnek alacağını bilemez. Erbakan Hocamız çocukluğundan başlayan ve gençliği ile devam eden hayatının tüm aşamalarında liderlik özelliklerini ortaya koyan bir insandır Erbakan Hocamız. Erbakan Hocamız TOBB Başkanı olduğunda ekonomik hayatın nasıl hak ve hukuk çizgisinde şekillendirilebileceğini göstermiştir. Erbakan Hocamız manevi hayatında önemli bir şahsiyeti idi. İşte böyle bir lideri anarken onu iyi anlamamız gerekir dedi.
Daha sonra konuşmasını yapmak üzere kürsüye eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Sacit Günbey geldi. Bu akşam muhterem liderimiz, başbakanımız ve Allah dostu Erbakan Hocamızın ahirete irtihallerinin 7. senesi dolayısyla toplanmış bulunuyoruz. Rabbim kendisine rahmet eylesin ve makamını yüksek eylesin diyerek sözlerine başlayan Günbey, Erbakan Hocamız vefat etmesine rağmen hala önemli hayırlara vesile olmaktadır. Erbakan Vakfı bu hayırların ortaya çıkması için çalışan Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü haline gelmiştir. Bu toplulukların bir araya gelmesi ve eski heyecanlı günlerin tekrar yaşanması için yüzlerce, binlerce genç çalışıyor ve elbetteki bu gençlere ve bu vakfa liderli eden Dr. Fatih Erbakan var dedi. Erbakan Hocamızın özelliklerini anlatmaya kalksak sabaha kadar konuşmamız gerekir. Erbakan Hocamız derdi ki, önce ihlaslı olacaksınız. Yani yaptığınız her işi Allah rızası için yapacaksınız. Basiret ve feraset sahibi olmamızı isterdi. Müslümanın ferasetinden korkulur derdi.
Daha sonra Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldi. Konuşmasına Elazığ’ın Milli Görüş açısından ‘Hünkâr Mahfili’ olduğuna dikkat çekerek başlayan Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan Milli Görüş’ün tek kurtuluş çaresi olduğunu söyledi.
Erbakan Hocamızın pusulasının akıl ve ilim olduğunu belirten Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan: “Sadece bu yetmez haritada lazım. Haritası da İslam olan bir şahsiyet olduğu için hayatı boyunca İslam alemine rehberlik etti. Adeta manevi bir radar gibi İslam alemine ve milli görüşçülere yol gösterdi. Hangi yoldan gidileceğini ilişkin rehberlik etti” dedi.
Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan konuşmasında şunları söyledi;
“Hocamız zalimleri ve Siyonistleri titreten Erbakan’dı. O Mücahit Erbakan’dı. Her zaman söylediğimiz gibi onun saçındaki ak düşmüş her bir tele baktığınızda Keşmir’i, Kudüs’ü, Çeçenistan’ı, Arakan’ı görebilirsiniz. Onun yolu peygamberlerin yoluydu.
Yolu peygamberlerin yolu olduğu için Filistinli bir çocuğunda, Çeçenistanlı bir ihtiyarında, Bosnalı bir kadınında kalbinde yer edebilmişti. ‘Bizim yolumuz peygamberlerin yoludur, milli görüş peygamberlerin görüşüdür, bizim davamız İbrahim Efendimizin davasıdır’ diyordu. Milli görüş peygamberlerin yoludur.
Erbakan Hocamız TBMM kürsüsünden Bana ne Amerikadan diye haykırırken alkış almak için mi söyledi. İnsanlar kendisine oy versinler diye mi söyledi. Hayır. O gücünü imanından alan bir liderdi de o yüzden böyle haykırıyordu ve söylediğinin, konuştuğunun gereğini de yerine getiriyordu. İşte Kıbrıs. Rumların Kıbrıs’ta yaptığı zulümleri durdurmak ve Kıbrıslı müslüman Türkleri kurtarmak için kendisinden önce bir kaç kez denenmesine rağmen ve ABD baskısına rağmen gerekin yaptı ve harekatı gerçekleştirdi. Harekat sonrası ABD dediğini yaptı ve ambargo uyguladı ülkemize. Peki Erbakan Hocamız ne yaptı. ABD büyükelçiliğinin bulunduğu sokağın ismini değiştirerek mi tepki gösterdi Elbette hayır. ABD’nin İncirlik üssünü tarihte bir ilk olarak kapattı ve faaliyetlerine son verdi. Aynı ABD Refahyol hükümeti döneminde geldi Erbakan Hocamıza ve dediki bizimle uyumlu çalışırsanız biz de sizinle çalışırız. Neydi şartları, Irak ambargosu devam edecek, ABD çıkarları korunacak. Peki Erbakan Hocamız ne yaptı. Kendi deyimiyle bir kahve ısmarladı ve ABD Büyükelçisinin dediklerinin tam tersini yaptı. İlk ziyaretini İran’a yaptı ve ABD’nin Anadolu’da bulunan Çekiç Güc’ünün kulağından tutup dışarı attı. Sonra dağılmış vaziyette bulunan İslam ülkelerini bir araya getirerek D-8’i kurdu. İşte Bana ne Amerika’dan sözünün gereği böyle yapılır.
Bu adımları atabilmek, bütün zorluklara ve ödenecek bedellere rağmen bu adımları atabilmek ancak Allah Rızası için yapılabilir.
Merhum liderimiz Erbakan Hocamızın davasından ve bu dava için çalışmaktan vazgeçmeyeceğiz. Erbakan Vakfımız, ‘Erbakan’ı ve onun davasını, Erbakanca düşünmeyi tarihe gömüp üzerine beton dökeceğiz’ diyen anlayışa karşı en güçlü ve tek baş kaldırıdır. Bugün Türk Silahlı Kuvvetlerinin yaptığı Zeytin Dalı Harekatı’nda milli silahların kullanılabilmesi 40 sene önce Erbakan Hocamızın kurmuş olduğu ASELSAN ve TUSAŞ gibi kuruluşların çalışmalarının neticesindedir. İşte yeniden büyük Türkiye böyle kurulur, işte konuştuğunu yapan lider böyle olur. Erbakan deyince laf değil icraat konuşulur. Erbakan Vakfı milli görüşün şahlanış hareketidir. Siyonistler bu sebeple vakıf çalışmalarını yakından takip ediyor. Ne pahasına olursa olsun, karşımıza ne kadar engel, ne kadar zorluk koyarlarsa koysunlar, en kısa zamanda geleceğiz ve Türkiye’yi gösterdiğin hedeflere ikinci 40 yılda bizler ulaştıracağız inşallah.”