Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, temsilcilik açılışları ve konferans programlarına İzmir’de devam etti.
Vakfımızın İzmir Temsilcilik binası, yoğun katılım, yapılan dua ve konuşmalarla hizmete açıldı. Açılışa Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan,Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, Genel Başkan Yardımcılarımız Yücel Mollaismailoğlu ve Cengiz Zor katıldı.
Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan açılışta yaptığı konuşmada, İzmir’de en hayırlı çalışmaları yapacak olan Erbakan Vakfı’nın temsilciliğini açmış olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
İzmir Valisi Erol Ayyıldız’da vakfın açılışının hayırlı olmasını diledi.
Açılış sonrası Siyonizmin ve Irkçı Emperyalizmin Planlarından Kurtulmanın Yolları konulu konferans programı gerçekleştirildi.
İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan İzmir İl Temsilcimiz Özgür Mertgenç, Erbakan Vakfı İzmir Temsilciliği olarak, İzmir’de gerçekleştirdiğimiz bu ilk programla çalışmalarımıza Bismillah diyerek başlıyoruz. Bu Besmele, zulmün yeryüzünden silinmesi için çekilmiş Besmeledir. Bu Besmele, mazlumların ve İslam Coğrafyasının kurtarılması için çekilmiş Besmeledir. Bu Besmele, Yeni Bir Dünya’nın kurulması için çekilmiş Besmeledir dedi.
Daha sonra konferans konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan “15-20 sene evvel, 30 sene evvel, ortada 17-25 Aralık, 15 Temmuz olayları yokken, bugün ‘FETÖ’, ‘terör örgütü’ diye o grubu eleştirenlerin pek çoğunun ismini ağzına alırken besmeleyle aldıkları dönemde, bugün ‘FETÖ’ diyenlerin pek çoğunun ‘Fetullah Gülen Hocaefendi Hazretleri’ dedikleri, elini eteği öptükleri dönemde Erbakan hocamız, ‘bunların okullarına, dershanelerine, sohbetlerine çocuklarınızı gönderirseniz bu çocuklar yarın siyonizmin askeri olurlar’ demişti. 15 Temmuz gecesi dış güçlerin emriyle, yönlendirmesiyle askeri kalkışmayı yaptıklarında Erbakan hocamızın haklı olduğu ortaya çıktı.” dedi.
Konuşmasında “Milli görüş demek Hazreti İbrahim Aleyhisselamın görüşü demektir” diyen Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, Hazreti İbrahim dendiği zaman akla iki temel mesele geldiğini, ilkinin kuvvetin değil Hakkın üstün tutulduğu bir dünya için mücadele etmek, ikincisinin de mücadale sırasında hangi engel çıkarsa çıksın davadan geri adım atmamak olduğunu ifade etti.
Hazreti İbrahim’in “beni ateşe atarlar” korkusuyla mücadelesinden taviz vermediğini, merhum liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın da davasında aynı kararlılığı gösterdiğini kaydeden Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, “Hakkın üstün tutulduğu bir düzen için hayatını harcadı. Erbakan Hocamız ‘partimi kapatsalar da, hapis cezası da verseler, başbakanlık koltuğunu altımdan alsalar da davamdan dönmem’ dedi. Başbakanlık döneminde, ABD Büyükelçisi geldi ABD’nin isteklerini söyledi, ‘bizim Orta Doğu’daki stratejik ortağımız olmaya devam edeceksiniz’ şartlarını öne sürdü. Erbakan Hocamız ‘eğer bunların şartlarını yerine getirmezsem beni bu koltukta oturmazlar, öyleyse taviz vereyim’ demedi, ABD Büyükelçisini gönderdikten sonra o ne dediyse tam tersini yaparak işe başladı.” diye konuştu.
Merhum Liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın 1992 yılında TBMM’de yaptığı konuşmada bugün Suriye’de, Irak’ta,Türkiye’nin güneydoğusunda yaşanan gelişmeleri adeta televizyon ekranında seyreder gibi anlattığını kaydeden Dr. Fatih Erbakan, daha sonraki yıllarda Çözüm Süreci ve Arap Baharı ile ilgili söylediklerinin de doğru çıktığını söyledi.
Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan,FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimine de değinerek, şöyle konuştu:
15-20 sene evvel, 30 sene evvel, ortada 17-25 Aralık, 15 Temmuz olayları yokken, bugün FETÖ, terör örgütü diye o grubu eleştirenlerin pek çoğunun ismini ağzına alırken besmeleyle aldıkları dönemde, bugün FETÖ diyenlerin pek çoğunun ‘Fetullah GülenHocaefendi Hazretleri’ dedikleri, elini eteği öptükleri dönemde Erbakan hocamız, ‘Bunların okullarına, dershanelerine, sohbetlerine çocuklarınızı gönderirseniz bu çocuklar yarın siyonizmin askeri olurlar.’ O dönemde Erbakan Hocamız bunu söylediğinde bizzat dinleyenlerden bile bazıları ‘Erbakan Hocam bu adamlar da Kuran, hadis okuyor, ibadet ediyor, bu adamların yanındakiler nasıl siyonizmin askeri olacak’ diye içlerinden geçiriyordu. 15 Temmuz gecesi dış güçlerin emriyle, yönlendirmesiyle askeri kalkışmayı yaptıklarında Erbakan Hocamızın haklı olduğu ortaya çıktı.”
