Karadeniz’den Erbakan Geçti

Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan 2 günlük program kapsamında Rize ve Trabzon’da programlara katıldı. İlk olarak Rize’ye giden Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan burada vakfımızın il divan toplantısına iştirak etti. Divan toplantısı öncesi Rize’de çay bahçelerini gezen Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, burada çay toplayarak çay üreticileri ile sohbette bulundu.

Erbakan Vakfı Rize İl Divan toplantısı İl Temsilcimiz Mehmet Zerdeci’nin konuşması ile başladı. Zerdeci konuşmasında; Rize’de bir yıl önce kuruluşunu gerçekleşterdiğimiz Erbakan Vakfı’mız ilçe teşkilatlarının büyük ölçüde tamamlanması ile Rize’nin en büyü STK’sı haline geldiğini söyledi. Bu bir yıllık süre içerisinde önemli programlar ve faaliyetler gerçekleştirdik. Bu sürede gördük ki Rize’nin ve Türkiye’nin Milli Görüş’ ihtiyacı var. Bu ihtiyaç bizim daha çok çalışmamızı, Milli Görüş anlayışını tekrar hakim kılmamızı gerekli kılıyor. Rize olarak Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan’a bunun sözünü veriyoruz.

Daha sonra kürsüye gelen Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, vakfımızın tüm Türkiye’de büyük bir teveccüh gördüğünü, bu teveccühü Rize’de de görmekten büyük mutluluk duyduklarını dile getirdi. Tüm Türkiye’de 76 ilde il temsilcilerinin atandığını söyleyen Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, 400’ün üzerinde ilçede temsilcisini belirlemiş bu teşkilatın Türkiye’nin ve Dünya’nın geleceği için çok önemli bir görevi var. Bu görev yeniden oluşturulacak büyük Türkiye’nin öncülüğünde İslam Birliğini kurarak Yeni Bir Dünya’yı tesis etmektir. Bu ideali yaşatan, bu hedef için çalışan ve bu iradeye sahip olan tek anlayış Milli Görüş anlayışıdır ve Milli Görüş’ün merkezi koumunda bulunan Erbakan Vakfı’dır. Bu sebeple Erbakan Vakfımızın her bir mensubu, bu bilinçle, bu şuurla takatinin sonuna kadar çalışmakla ve cihat etmekle mükelleftir.

Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, 4 Mart’ta İstanbul Abdi ipekçi Arena’da gerçekleşen “Aldanmayan-Aldatmayan Erbakan” anma programına 22.000 kişinin katılımı ile birlikte Erbakan Vakfı’nın geldiği noktanın, milletimizin vakfımıza karşı gösterdiği ilginin ne derece önemli boyutlara ulaştığının açık bir şekilde görüldüğünü ifade etti. Bu programla birlikte Milli Görüş’ün asıl adresinin Erbakan Vakfı olduğu bir kez daha tescil edilmiştir diyen Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, aynı heyecan ve azimle tüm Türkiye’de ulaşılmadık bir il ve ilçe bırakmadan teşkilatlanma çalışmalarına devam edeceğiz dedi.

Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan konuşmasının devamında şunları söyledi;

“Yollar, havaalanları, köprüler, denizaltından geçen tüneller yapılırken, bu kadar başarılı görülen hizmetler ortadayken Milli Görüş’e ve Erbakan Vakfı’na ne gerek var sorusu sorulabilir. Bu sorunun cevabını vermek önecelikli görevimizdir. Bu dünya düzenini oluşturan dünya Siyonizmi, kendi oluşturduğu bu düzene itiraz edilmedikçe, yaptığı zulümlere, döktüğü kanlara, gerçekleştirdiği işgal ve katlliamlara ses çıkarılmadıkça kimin ne yaptığına karışmaz. Türkiye’de Erbakan Hocamızın kurduğu hükümete karşı yapılan ve bin yıl sürecek denilen 28 Şubat darbesi, Erbakan hocamız namaz kıldığı için, eşi tesettürlü olduğu için, hocalara başbakanlıkta iftar verdiği için yapılmadı. 28 Şubat Erbakan Hocamız, siyonizmin düzenini yıkmayı hedefleyerek D-8’i kurduğu için yapıldı. Bin yıl sürecek denilen ama bugün bittiği söylenen 28 Şubat sürecinin bitip bitmediğini anlamak isteyenler, G-20 toplatısına gitmek yerine D-8 toplantısı düzenlesinler, Avrupa Birliği ile gelecek planları yapmak yerine İslam Birliği’ni dillendirsinler. Bakalım o zaman, 28 Şubat bitmişmi, bitmemişmi. İşte bu yüzden Erbakan Vakfı ve Milli Görüş’ün var olması, çalışması, gayret etmesi ve İslam Birliği hedefi ile mücadele etmesi önemlidir”

Divan toplantısı İl ve ilçe çalışma raporlarının sunumu ile tamamlandı.

Rize’de gerçekleştirilen ikinci toplantı İsmail Kahraman Kültür Merkezi’inde gerçekleşen konferans programı oldu.

Programa siyasi parti ve STK temsilcilerinin yanısıra çok sayıda Rize’li katıldı. Genel Başkanımıza programlar sırasında Mütevelli Heyeti Üyemiz Mehmet Altınöz ve Genel Sekreterimiz Doğan Bekin beylerde eşlik ettiler.

Kur’an-ı Kerim tilaveti ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programın açılış konuşmasını İl Temsilcimiz Mehmet Zerdeci yaptı. Zerdeci, bu salonun böyle dolu olması, Rize’de her gittiğimiz yerde vakfımıza gösterilen alaka ve Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan’a olan ilgi Milli Görüş’e, merhum liderimiz Erbakan Hocamızın yaptığı hizmetlere büyük bir özlemin olduğunu gösteriyor. Erbakan Hocamız nasıl büyük bir mücadele ile D-8’i kurmuşsa, biz de aynı mücadeleyi ortaya koyarak D-60’ı oluşturmalıyız dedi.

Daha sonra kürsüye gelen Karadeniz Bölge Sorumlusu Cemil Çolak, Allah’a hamd ediyoruz ki, Milli Görüş hareketi merhum liderimiz Erbakan Hocamızın vefatı sonrası, her türlü badireye, sıkıntıya, içeriden ve dışarıdan yapılan saldırıya karşı, Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan Bey’in ve hasbi Milli Görüşçülerin yani Erbakan Vakfı mensuplarının büyük gayretleri ile yoluna devam etmiş ve milletimiz ve İslam alemi için umut olmaya devam etmiştir dedi.

Konferansta konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, büyük bir heyecan ve coşkuyla karşılandı.

Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan konferans konuşmasında şunları söyledi;

” Sözlerime bu güzel programda sizlerle birlikte olmayı lutfeden Rabbimize şükrederek başlamak istiyorum. Alemlerin Efendisi Peygamberimiz Muhammed Musrafa’ya Salat ve Selam ediyorum. Bu programın gerçekleşmesine vesile olan başta İl temsilcimiz olmak üzere bütün kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Sözlerimin başında mübarek Üç Aylarınızı da tebrik ediyorum. Rabbimiz bizi Ramazan Ayına ve bayramına kavuştursun. Rabbimiz’den İslam Birliği’nin kurulduğu bayramlara erişmeyi niyaz ediyorum. Rabbimiz Erbakan Hocamıza Rehmet eylesin ve bizi de ona layık evlatlar olmayı nasip etsin.

Erbakan Hocamızı anmışken onun çok meşhur birkaç sözü aklımıza geliyor. Her zaman miting meydanlarında ne diyordu. Ne olursunuz bir kere de şu dış mihraklardan, Siyonizmden önce bizim söylediklerimizi anlayında, şu hizmetleri gerçekleştirelim. Siz anlamadan Siyonizm anlıyor ve tedbir alıyor ve yapacaklarımıza engel oluyor. Ne diyordu erbakan Hocamız; geleceğiniz tek kapı bu kapıdır, Milli görüş kapısıdır. Bir kere de başınızı, gözünüzü yarmadan, kanatmadan gelin.

Yıllardır AB diyenler şimdi AB ülkeleri bizim bakanlarımıza engel oluyor, bizim toplantı yapmamıza mani oluyor, teröristleri bize iade etmeyip himaye ediyor diye ağlıyorlar. Yıllardır Ab’ye girmeye çalışanlar galiba bunlar bizi almayacaklar diyor. Bunu Erbakan Hocamız yıllarca söylemedimi. Bu Avrupa bizi içine almadığı gibi yakamızıda bırakmaz. Bizi kapıya bağlarlar ki gidip İslam Birliğini de kurmayalım. Şimdi geldiğimiz noktada bu sözün ne kadar gerçek olduğunu görüyoruz. Bugün Suriye’de yaşananlar için ah vah edenler. Biz demiyormuyduk bu BOP, Büyük İsrail projesidir. Bu projenin parçası olmak bölgemizde yaşanacak felaketlerin hazırlayıcısı olmak demektir diye. Suriye’de yıllardır süren savaş ve ölen yüzbinler varsa bu BOP yüzündendir, gözyaşı döktüğünüz Aylan bebek BOP yüzünden hayatını kaybetti, ülkemizdeki milyonlarca Suriyeli mülteci BOP yüzünden buradalar. Neden bizim uyarılarımıza kulak vermeyip gidip BOP’a destek verdiniz.

Efendim bu Irak’ta neden bir Kürt Devleti kuruluyor, neden Kerkük’te Türkmenler sürülüyor, neden PKK, YPG Suriye’de bu kadar güçlendi, bu IŞİD belası nereden çıktı diye sorup duruyorlar. Nereden çıkacak, hepsi BOP’un sonucudur.

Siz D-8’i geliştireceğinize, D-60 İslam Birliği’ni kuracağınıza gidip BOP Eş Başkanlığı yaparsanız bu yaşananlar elbetteki kaçınılmaz bir sonuç olarak karşınıza çıkacaktır. BOP aslında dediğimiz gibi Büyük İsrail Projesidir. Ve tüm bu yaşananlar, kurulmak istenen Kürt Devleti, IŞİD’in varlığı ve yaptıkları, Suriye’de ki savaş hep Büyük İsrail’in adımlarıdır.

Bir diğer konu Erbakan Hocamızın yıllarca söylediği İslam Dinarı meselesi. Erbakan Hocamız, İslam ülkelerinin kendi aralarında kullanacağı ortak bir para birimi oluşturmalıyız dediğinde, nereden çıktı bu proje, ne dinarı ne ortak para birmi diye söylenenler, bugün Rusya ile kendi para cinsimizden ticaret yapalım, şu dolar ve euro dan kurtulalım demeye başladılar.

Yıllarca mevcut ekonomik düzeni değiştirmeyen, üretim ekonomosi yerine faiz ve rant ekonomisine devam edenler, Varlık Fonu diye bir oluşumla Türkiye’nin aslında ekonomik olarak iflasını açıklamışlardır. Nedir Varlık Fonu. Yıllarca bize borç veren uluslararası kredi kuruluşları artık size verdiğimiz borca karşılık hazine garantisi yeterli olmaz diyor. Gidin elinizde ne kadar kıymetli varlığınız, şirketiniz varsa doldurun bir torbaya getirin önümüze, Önce bu kuruluşların gelirlerini sonra da tapularını garanti gösterinde size yeni borç verelim diyorlar. THY, ETİ Maden ve Çay-Kur gibi kurumlarımız bu Fon kapsamında maalesef temlik olarak gösterilmek isteniyor.

Bunları söylediğimizde diyorlarki bu kadar hizmet yapıldı; yollar, köprüler, havaalanları, Marmaray, Avrasya Tüneli gibi. Evet bunları inkar etmiyoruz ki. Yapıldı tüm bu hizmetler. Peki ne kadar harcadınız tüm bu hizmetlere. 150 Milyar dolar. Peki bu sürede faize bütçeden ne kadar ödediniz, ne kadar borçlandınız ne kadarlık bir ekonomik yük oluşturdunuz; 450 Milyar dolar. Ön cebimize 150 lira harçlık veriyorsunuz, arka cebimizden 450 lira alıyorsunuz. Bu nasıl hizmet, nasıl adalettir.

Efendim Fatih Sultan Mehmet gemileri karadan yürüttü biz de arabaları trenleri denizin altından yürüttük. Yahu siz yürütmedinizki Japonlar yürüttü. Mühendislik Japonların, sinyalizasyonu, araçları başka başka ülkelerin. Siz teknoloji geliştirip bu hizmetleri yapacağınıza fazile borç alıp bu işleri yabancılara yaptırdınız. Milli imkanlarla yaptığınız hiç bir şey yok. Yaptığınız bir tabelalar var onlarıda yanlış yazmışsınız.

Erbakan Hocamızın dediği gibi, milli imkanlar geliştirerek, yerli sanayiyi kalkındırarak, rantiyeyi yok ederek yapmazsanız, geleceğiniz nokta elbetteki Varlık Fonu olacaktır.

Tüm bu söylediğimiz sorunları çözüm reçetesi elimizdedir. Merhum liderimiz Erbakan Hocamzıın sözleri kulaklarımızda çınlamaktadır. Adres Milli Görüştür. Gelinecek kurtuluş kapısı yine bu kapıdır. Bu gün biz de tıpkı Erbakan Hocamız gibi diyoruzki, başınızı gözünüzü kanatmadan gelin bu sorunları çözelim. Gelin Milli Görüş anlayışı ile Yeniden Büyük Türkiye’yi oluşturalım, Gelin BOP yerine İslam Birliğini kuralım, Gelin Büyük İsrail’in kurulmasına hizmet etnek yerine, yeni Aylan bebekler ölmesin diye mücadele edelim. “

Konferans programı Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan’a hediye takdimi ile sona erdi.

Cumartesi gecesini Rize’de geçiren Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, Pazar sabahında Rize’nin manevi önderlerinden Resul Bölükbaşı Hocayı ziyaret etti.

Daha sonra Trabzon’a hareket eden Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan ilk olarak hastaned tedavi olan Of Erbakan Vakfı İlçe Başkanı Hüseyin Bereket Ayaz Beyin babasını ziyaret etti.

Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan daha sonra vakfımızın Trabzon İl Divanına katıldı. Divanın açılış konuşmasını yapan Trabzon İl Temsilcimiz Ahmet Ziya Akıntürk, Trabzon’da yapılanfaaliyetler hakkında bilgi vererek çalışma raporunu sundu.

İlçe Başkanlarınında çalışma raporlarını sunduğu divan toplantısına Vakfımızın Karadeniz Bölge Sorumlularından Ümit Çebi başkanlık yaptı.

Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan divanda yaptığı konuşmada şunları söyledi;

“Yollar, havaalanları, köprüler, denizaltından geçen tüneller yapılırken, bu kadar başarılı görülen hizmetler ortadayken Milli Görüş’e ve Erbakan Vakfı’na ne gerek var sorusu sorulabilir. Bu sorunun cevabını vermek önecelikli görevimizdir. Bu dünya düzenini oluşturan dünya Siyonizmi, kendi oluşturdu bu düzene itiraz edilmedikçe, yaptığı zulümlere, döktüğü kanlara, gerçekleştirdiği işgal ve katlliamlara ses çıkarılmadıkça kimin ne yaptığına karışmaz. Türkiye’de Erbakan Hocamızın kurduğu hükümete karşı yapılan ve bin yıl sürecek denilen 28 Şubat darbesi, Erbakan hocamız namaz kıldığı için, eşi tesettürlü olduğu için, hocalara başbakanlıkta iftar verdiği için yapılmadı. 28 Şubat Erbakan Hocamız, siyonizmin düzenini yıkmayı hedefleyerek D-8’i kurduğu için yapıldı. Bin yıl sürecek denilen ama bugün bittiği söylenen 28 Şubat sürecinin bitip bitmediğini anlamak isteyenler, G-20 toplatısına gitmek yerine D-8 toplantısı düzenlesinler, Avrupa Birliği ile gelecek planları yapmak yerine İslam Birliği’ni dillendirsinler. Bakalım o zaman, 28 Şubat bitmişmi, bitmemişmi. İşte bu yüzden Erbakan Vakfı ve Milli Görüş’ün var olması, çalışması, gayret etmesi ve İslam Birliği hedefi ile mücadele etmesi önemlidir”

PAYLAŞ