İRAN’da YAŞANANLARA YÖNELİK VAKFIMIZIN BASIN AÇIKLAMASI

İran’da son günlerde meydana gelen protesto gösterileri sırasında ABD Başkanı Donald Trump, neoconların önde gelen isimlerinden Mc Cain ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun protestocuların arkasında yer aldıklarına dair açık ve seçik açıklamaları dikkat çekicidir.
“Büyük Ortadoğu”, bir başka ifadeyle” Genişletilmiş Ortadoğu” adının verildiği proje dahilinde, İran’ın, ABD ve İsrail’in arzu ettiği sisteme uygun bir yapıya dönüştürülmesi ve Siyonizm’e karşı tehdit potansiyeline sahip olan bir ülke konumundan arındırılması, İran’ın enerji zenginliklerinin kontrol altına alınması ve Ortadoğu’da siyasi dengelerin tamamen ABD ve İsrail lehine çevrilmesi ve daha da önemlisi İsrail güvenliğinin daha da sağlam zemine oturtulması amacıyla İran’ı kaos ve belirsizliğe sürüklemeyi amaçlayan protesto gösterileri için düğmeye basılmıştır.
ABD’nin, protestolar üzerinden, İran’a yönelik ortaya koyduğu “insan hakları ihlalleri” söylemi ise, ister istemez 7 Ekim 2002’de dönemin ABD Başkanı George Bush’un; Ortadoğu’ya demokrasi, istikrar ve barış getirmeyi vadeden açıklamasından sonra ABD’nin Irak’ı işgal etmesi ve Ortadoğu’nun kaosa sürüklenmesini yeniden gündeme getirmiştir.
ABD ve İsrail’in çıkarları doğrultusunda hareket etmeyen bir ülke tanımına uyduğu için İran’ın kontrol altına alınabilmesi için söz konusu güçler uzun bir zamandan beri muhalifleri destekleyip örgütledikleri ve Proxy (vekalet) savaşı için bu ülkeyi yakın takibe aldıkları bilinen bir gerçektir.
Milli Görüş Lideri ve 54. Hükümetin Başbakan’ı Prof.Dr. Necmettin Erbakan’ın özellikle vurguladığı; “Suriye ve Irak’tan sonra sıra İran ve Türkiye’ye gelecek” sözü şu anda daha da büyük bir anlam ifade etmektedir. ABD ve İsrail’in tüm bölgeyi kontrol ve ipotek altına alabilme girişimleri son dönemlerde iyice hız kazanmış durumdadır.
Özellikle ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak görmesi ve büyükelçiliğini buraya taşıma kararından sonra, İran’ın gerek İslam İşbirliği Teşkilatı’nda gerekse çeşitli platformlarda Kudüs’ün Filistin’in ‘bölünmez’ başkenti olduğuna dair kararlılığı sonrası bu gelişmelerin hız kazanması dikkat çekicidir.
Erbakan Vakfı olarak, İran’da dış güçlerin etkisiyle ortaya çıkan son gelişmeleri büyük bir kaygıyla izlediğimizi ifade etmek isteriz. Dost ve kardeş İran’ın bu zorluğun üstesinden gelebilecek güç ve iradeye sahip olduğunu ve 2009’da olduğu gibi, bugün de ABD ve İsrail’in İran üzerindeki kötü amaçlı hesaplarını boşa çıkaracağına ve huzur ve istikrarın aynen devam edeceğine olan inancımızı ifade etmek isteriz.
Erbakan Hocamızın öncülüğünde kurulan D-8 Teşkilatının önemli üyelerinden biri olan İran’ın, derdest edilmeye çalışıldığı bu vekalet savaşından her zaman olduğu gibi dirayetli duruşuyla en kısa zamanda selamete çıkacağını ve D-8’e önemli katkılar yapmaya devam edeceğine dair güçlü bir inanca sahibiz.
ERBAKAN VAKFI GENEL MERKEZİ
PAYLAŞ