KIBRIS BARIŞ HAREKATININ 44.YILDÖNÜMÜ

Yaklaşık 5 asırdan beri Müslüman ve Türk toprağı olan Kıbrıs’ta, Rumların 1960 sonrası Yunanistan’ın ve dış güçlerin de desteğini alarak Makarios liderliğinde Türklere karşı başlattığı kıyım politikasının dayanılmaz boyutlara ulaşması, Türkiye’de ve İslam Alemi’nde büyük rahatsızlıklar oluşturuyordu.
Ancak Türkiye tarafından daha önce bir kaç kez girişimde bulunulmasına rağmen, özellikle İngiltere ve ABD’nin baskıları ile gereken müdahaleler yapılamamıştı.
Fakat 1974 senesinde Merhum Liderimiz Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın Başbakan Yardımcısı olması ile artık umut vardı. Hayatının her döneminde, yaptığı her işi cihat şuuruyla ve ümmetin selametini düşünerek yapan ve başta A.B.D olmak üzere dış güçlerin hiç bir baskısına boyun eğmeyen Erbakan Hocamız, 1974 yılında Başbakan Yardımcısı olarak Kıbrıs konusunda gereken adımları atmış, harekat planının yapılmasını sağlamış ve Başbakan Bülent Ecevit’i de ikna ederek Kıbrıs’ta akan kanı durdurmak üzere Kıbrıs Barış Harekatı’nın yapılması emrini Başbakan Bülent Ecevit’e vekalet ettiği sırada bizzat kendisi vermiştir.
Merhum Erbakan Hocamızın harekat emri ile 20 Temmuz 1974 sabahı saat 05.05’te ilk jetin havalanması ile başlayan harekat, başta Cenab-ı Allah’ın yardımı ve Mehmetçiğimizin üstün gayret ve cesareti ile hedeflerine ulaşmış ve Ağustos 1974’de yapılan 2. Harekat ile de K.K.T.C.’nin bugünkü sınırlarına ulaşılmıştır.
Artık Kıbrıs’ta bağımsız, Rum saldırılarından kendini koruyan, kendi toprakları üzerinde huzur ve barış içinde yaşayan bir devletimiz bulunmaktadır.
Kıbrıs’ta geçmişin acı tecrübelerini bir kez daha yaşamamak için KKTC hem Kıbrıslı Türklerin, hem de Türkiye’nin güvenliği ve geleceği için vazgeçilemez bir unsurdur. KKTC Mehmetçiğimizin ve Kıbrıslı Mücahitlerin kanlarını dökerek ve canlarını feda ederek, şehit kanıyla kurdukları bir devlettir.
20 Temmuz 1974 yılında verilen mücadele ne kadar kıymetli ve manevi açıdan önemli ise, bugün KKTC’nin bağımsızlığının muhafaza edilmesi ve uluslararası alanda tanınır hale gelmesi için verilecek mücadele de en az o kadar manevi olarak önemli ve kıymetlidir.
Kıbrıs bizler için 5 bakımdan önemli ve vazgeçilmezdir;
1. Tarihi olarak Kıbrıs 5 asırdan beri İslam toprağıdır. Asırlar boyunca şehit kanıyla sulanmış, şehitlerimizin emaneti bir topraktır.
2. Kıbrıs Larnaka’da bulunan Hala Sultan Türbesi nedeniyle bizlere Peygamberimiz SAV in emanetidir.
3. Kıbrıs bulunduğu nokta itibariyle jeopolitik ve stratejik bakımdan Türkiye’nin güvenliği ve geleceği için hayati öneme sahiptir.
4. Kıbrıs çevresinde Akdeniz’de bulunan yüz milyarlarca metreküp hidrokarbon ve doğalgaz rezervleri nedeniyle ekonomik bakımdan da vazgeçilmezdir.
5. Kıbrıs’ta şu anda olduğu gibi Müslüman Türk askeri varlığının devam etmesi Siyonizm’in “Büyük İsrail Planı” için en önemli engellerden bir tanesidir.
Kıbrıs’ta “çözum”e zaten 1974 Barış Harekatı ile ulaşılmıştır. Bu noktadan sonra “çözüm” adı altında dış güçlerin yönlendirmesiyle birtakım maceralara girmek bizim ve Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin mevcut haklarını ve kazanımlarını kaybetmesinden başka bir sonuç getirmeyecektir. Bu noktada Türkiye’nin şu anda yapması gereken “çözüm” adı altında Türkiye’nin ve Kıbrıslı Türkler’in aleyhinde olacak girişimlere dahil olmak yerine,
– Kıbrıs’ın önce İslam Ülkeleri tarafından tanınan bir devlet olması için gereken adımları atmak,
– Kıbrıs’ın maddi ve manevi açıdan kalkınması için gereken hamleleri başlatmak,
– Kıbrıs çevresinde, Doğu Akdeniz havzasındaki doğal kaynaklara sahip çıkmak için gerekli adımları atmaktır.
Özellikle Doğu Akdeniz’deki muhtemel deniz yetki alanlarında petrol ve doğalgaz arama çalışmalarında iyi sonuçlar elde edilmesi durumunda Türkiye’nin bölgenin enerji nakil pratiğine ek olarak enerji üretim pratiğiyle de öne çıkacaktır. Böylece, Türkiye ile birlikte KKTC de kalkınmış bir ülke konumunda ulaşacaktır.
Barış Harekatının 44. yıldönümü vesilesi ile başta merhum Liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız olmak üzere dönemin hükümetinde yer alıp ahirete göç edenlere, şehit olan Mehmetçiğimize ve Kıbrıslı mücahitlere, Rum katliamlarında hayatını kaybeden Kıbrıs Türk halkına Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlık ve afiyetler diliyoruz.
Ve son olarak da Erbakan Hocamızın su tarihi sözlerini tekrar ediyoruz;
“Bırakın bu Federe Devlet safsatalarını. Bizim bir bağımsız devletimiz var. Efendim ABD’nin hoşuna gitmezmiş. Bana ne Amerika’dan, Bana ne Amerikadan, Bana ne Amerika’dan”
 
ERBAKAN VAKFI GENEL MERKEZI
PAYLAŞ