Vakfımızın İstanbul Şubesi tarafından, merhum liderimiz Erbakan Hocamızın vefatının 5. yılı anma programları çerçevesinde düzenlenen “Yeni Bir Dünya; Necmettin Erbakan” konulu şiir yarışmasında dereceye girenlere ödülleri, Başakşehir Emin Saraç Kültür Merkezi’nde Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan’ın katıldığı programla verildi.
Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan İstanbul İl Temsilcimiz Hüseyin Terzi, Şubat ayından bugüne kadar anma programları kapsamında 42 program yaptıklarını dile getirdi. Şiir yarışmasına katılımın beklenenden fazla olduğunu söyleyen Hüseyin Terzi, katılan şiirler arasından derece belirlemenin zor olduğunu, Erbakan Hocamızı anlatan her şiirin kendileri için değerli olduğunu dile getirdi.
Daha sonra kürsüye gelen Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan, Erbakan Hocamız bizlere yeryüzündeki bütün islam coğrafyalarının ve buralarda yaşayan tüm müslümanların derdi ile dertlenmeyi öğretti. Filistin’i, Irak’ı, Suriye’yi kendimiz bilip, kuruluşları için çalışmayı öğretti dedi.
Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan konuşmasının devamında;
Erbakan hocamız bize hep dünya ve ahiret saadeti için gerekli olan 3 temel anahtar olduğunu söylemiştir. Bu üç anahtar, İslam, Şuur ve Cihad. Bu üç anahtar olmaz ise, dünyada adalet olmaz, hak üstün olmaz ve dolayısı ile insanlık saadete erişemez. İşte Roma elinde çok büyük güç bulundurmasına rağmen, tarihe baktığınızda ayak bastığı topraklarda insanlara huzur götürememiştir.
Bir diğer anahtar Cihad’dır. Namaz Kur’an-ı Kerim’de 40 yerde zikredilirken, cihad yüzlerce kez zikredilmekte ve emredilmektedir. Bütün insanlığın iyiliğini isteyerek çalışmak bir müslümanın olmazsa olmaz amelidir. Bugün cihad dünyayı kan gölüne çeviren siyonizme karşı vermek gerekir. Erbakan Hocamız gibi biz Erbakan Vakfı mensupları bu yolda çalışmaya devam ediyoruz.
Bu program vesilesi ile Erbakan Hocamızı şiirle anlatan bütün kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Erbakan Hocamız gibi yaşamak ve onun gibi cihad etmek en büyük duamızdır.
Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan’ın konuşmalarından sonra ilk 10’a giren şiirler ve yarışmacılar ilan edildi. İlk 10’a giren yarışmacılara tablet bilgisayar ve ERBAKAN külliyatı ile birlikte DAVAM kitabı hediye edilirken, ilk 3’e giren yarışmacılara ise para ödülü ve (Kudüs)Mescid-i Aksa seyahati ödülleri verildi.
Yeni Bir Düna Erbakan Şiir ŞArışması Yarışmasında dereceye girenler:
1-Ernavur ERDOGAN
2-Nesibe Emine AKTI
3-Abdulvehap BALLI
4-Sümeyye HASBAL
5-Abdulkadir GÜNDÜZ
6-Kenan Yavuz ARSLAN
7-Yasın SEMİZ
8-Emrah GERÇEK
9-İbrahim ÇINAR
10-Hüseyin Usame KOZ
Yeni Bir Düna Erbakan Şiir Yarışmasında 1.Olan Şiir;
YALNIZ İNANMAK SEÇKİN VE YETKİNDİR,
Biz bilmezdik tereddüt nedir
düş nedir bilmezdik
Düşlemeye mahsus bir güçle
biz güvercin beslerdik evet
merdiven boşluklarında beslerdik
Bir şey vardı içimizde, söylemeye erinirdik
İş toplardık aş toplardık
bir şubat paydosun’da,
anne toplardık kovuşlardan
Çok şey biriktirdik pencere önlerinde
tahammül biriktirdik, kar çiçekleri, özgürlüğe kafiye…
ki yalnız aynada görmüşlüğümüz vardı ahrarı
Mesela dolaşırken bir fabrika sokağında
Göz göze geldikmi, dilimizle soramazdık
elimizle sorardık, tırnaklarımızla, saçımızla
Yarın’ın treni hangi istasyonda ?
***
Sonra bir akşam
çürüyen şehrin loşluğunda
kapı çalındı
Biz karamsardık’ kim o ‘ demeden açmazdık kapıyı
Önce duyduk bir Allah’ın selamını
ardından herkese ‘Hayırlı Akşamlar!’
İçeri girenin göğsüne baktık önce
göğsü onurdan ve doğruluktan
topraktan ve çamurdan
Vaktin karanlığında bir inci alamet
Bizimse
Sefaletimiz inkar edilemez
Gözlerimiz uykulu uyanık
Halimiz biraz gafleti beşer
Neden sonra öğrendik
bizi uyandıranın gözlerinde
uykusuzluğun nur gibi şavkıyası olduğunu!
***
Şiirler yazdık doğacak olana
ebediyetin büyüsüyle besledik
Süleymaniye’de Selimiye’de
Sıyrılarak dantellerle kaplı bir antikçağ köleliğinden
Ey ülkemiz Ey çocuklarımız
nihayetinde buluşuyorduk zeytin tepesinin
Fakat, medeniyet okulu ressamları
tuvallerinde bunu zikretmemişti
Siz bilmiyordunuz!
Biz bir mühendisin ekmeğinden filizlendik!
İçimize bastırdığımız kıvılcım tankları
gözünde parladı bir LEOPARIN
Durağanlığın illetini bildik
İnşa ederek yurttaşın gemisini
karıştırdık denizi bulutlara
Teriyle yükseldik azim çiçeğinin.
Çok şey öğrendik
Ruhu sabırlı
Ruhu dipdiri bir ışık kaynağından
Ülke büyütmeyi öğrendik
Karanlığıda, aydınlığıda
Hatta taşıyarak portakal kokularını
yaseminleri, leylakları
Kucağına doğru Dicle ve Nil’in
Biz gönüldaşlarım
Biz dava denen zırhı giydik.
Şimdi geceye varmadan sabaha ermeli
Batıl her zaman iner çıplaklığıyla
Biz istiyoruz zaman yarınımızada yetsin
Uyku fena şeydir
sersemletmesin iliklerimizi
İstiyoruz orta yaşında çoğalalım
çoğalalım inançla taranmış saçında
yalnız inanmak seçkin ve yetkindir
Ruhu derindir birlik ehlinin
Çünkü bir de bunu öğrendik senden
İnsan hürriyete iştihalıdır
samimiyete muhtaç!
Ervanur Erdoğan